3 Mayıs 2017 Çarşamba

Tarih Öncesi Çağlar ve Özellikleri

Yazının Sümerler tarafından MÖ 3000'lerde bulunmasıyla tarih çağları başlar. Yazının bulunmasından önceki devirler ise tarih öncesi çağlar olarak adlandırılır.
Tarih Öncesi Çağlar Taş Devri ve Maden Devri olmak üzere iki ana gruba ayrılmakla birlikte bu çağlar da kendi içinde özelliklerine göre gruplara ayrılır.
1. Taş Çağı: Bu döneme bu ismin verilmesinin nedeni insanoğlunun kullandığı araç ve gereçlerin malzemesinden kaynaklanır. Taş Çağı özelliklerine göre üçe ayrılır;
a. Kaba Taş Çağı (Paleolitik dönem)
İnsanlık tarihinin en eski ve en uzun süren dönemi olan paleolitik dönemin tam olarak kaç yıl önce başladığı bilinmemekle birlikte MÖ 10000 yılında sona erdiği kabul edilir.
Bu dönemin en karakteristik özelliklerinden biri devrin sonlarına doğru insanoğlunun kendini ifade edebilmek için mağara duvarlarına çizdikleri resimlerdir. Bu resimlerde daha çok hayvan resimleri ve av sahneleri gösteren resimler çizmişlerdir ki bu da onların avcılık ile yaşamlarını sürdürdüğünün tipik bir örneğidir.
Üretimin olmadığı, tamamen tüketime dayalı, insanoğlunun doğaya bağımlı olarak yaşadığı bu dönemde genelde erkekler avcılık, kadınlar toplayıcılık yaparlardı.
Paleolitik döneme ait dünyada önemli yaşam alanları İspanya'daki Altamira, Fransa'daki Lasque olmakla birlikte Türkiye'de bu döneme ait en önemli yaşam alanı Antalya'daki Karain mağarası ile İstanbul'daki Yarımburgaz mağarasıdır.
b. Orta Taş (Yontma Taş) Çağı (Mezolitik Dönem) MÖ 10.000-8000
Oldukça soğuk bir iklimin hakim olduğu bu dönem buzul çağı yaşanır ve bu nedenle insanlar mağaralardaki hayatlarına devam ederler.
Temel geçim kaynağı olarak avcılık ve toplayıcılıktır dolayısıyla tüketici toplum yapısı devam eder. Ancak bu dönemde taş ve kemikten basit eşyalar yapmaya başlamışlardır. En önemlisi ise çakmak taşından yaptıkları araç gereçlerdir. Buna mikrolit adı verilir.
Mezolitik dönemin en tipik özelliği ise ateşin bulunmasıdır. Ateş, insanlık tarihinin en önemli buluşlarındandır. Ateş sayesinde insanlar ısınmış, ışığından faydalanmış, vahşi hayvanlardan korunmuş ve yiyeceklerini pişirebilmişlerdir.
Türkiye'de mezolitik döneme ait en önemli yerleşim alanları yine Antalya'da Beldibi mağarası, Samsun'da Tekkeköy ve Ankara'da Macunçay'dır.
c. Cilalı Taş (Yeni Taş) Çağı (Neolitik Dönem) MÖ 8000-5000
Artık bu dönemde buzullar erimeye başlamış ve iklim ılımanlaşmıştır. Bu da artık insanoğlunun mağara ve kaya oluklarında yaşamaktan çıkıp su kenarlarına yerleşmeye başlaması demektir.
Cilalıtaş dönemi insanoğlu için son derece önemli bir dönemdir. Zira su kenarlarına yerleşim sonucunda insanlar yavaş yavaş tarım yapmaya yani üretmeye başlamıştır. Artık tamamen doğaya bağımlı yaşamak yerine kendi yiyeceklerini üretmeye başlamışlardır. Sadece tarım değil hayvancılık ile de uğraşı başlar. Hayvanlar ilk kez bu dönemde evcilleştirilmiştir. İlk evcilleştirilen hayvanlar köpek, at, koyun ve sığırdır.
İnsanoğlu kendi yiyeceğini üretmenin ötesinde zamanla ihtiyaçtan fazla üretmeye başlamış, ihtiyaç fazlası üretim ise takas yöntemine bağlı ticaretin başlamasına neden olmuştur.
Tarım ile birlikte yerleşik yaşama geçen insanlar kendilerine barakalar yapmış, böylece ilk köyler de bu dönemde kurulmuştur.
Artık hayvan postlarını üzerlerine giymek yerine bitki liflerinden giysiler yapmışlardır.
Tekerlek de bu dönemde bulunmuştur.
Ürettikleri yiyecekleri muhafaza etmek için topraklar seramik eşyalar yapmışlardır.
Dolmen ve menhir adı verilen ilk anıtlar bu dönemde karşımıza çıkar.
 Türkiye'de bu döneme ait önemli yerleşim yeri olan Konya Çatalhöyük ilk şehir yerleşimi, Diyarbakır Çayönü ise ilk köy yerleşimidir.
2. Maden Çağı: Bu dönem yine kendi içinde üçe ayrılır.
a. Bakır (Kalkolitik) Çağı : Bakır, gümüş ve altın gibi madenlerin insanlar tarafından işlenmeye başladığı bir dönemdir. Doğada oldukça yaygın olarak bulunan ve kolayca şekillenebilen bakır ile insanoğlu bolca araç gereç yapmıştır. Bu dönemin önemli yaşam alanları ülkemizde Alacahöyük (Çorum), Truva (Çanakkale) ve İkiztepe (Samsun)'dir.
b. Tunç Çağı: İnsanlar bakırı kalay ile karıştırarak daha sağlam olan tunçu elde ettiler. Tunçtan silah araç gereçleri yaptılar. Site adı verilen ilk şehir devletlerin kurulması da bu döneme denk gelmektedir. Tunç çağına ait önemli yerleşim alanı Kayseri'deki Kültepe'dir.
c. Demir Çağı: Demirin kullanılması insanoğlunun daha sağlam silahlar yapmasına ve daha büyük egemenlik savaşlarının yapılmasına sebep olmuştur. Nitekim bu dönemle birlikte artık büyük devletler ve merkezi krallıklar kurulmaya başlanmıştır. Türkiye'de bu döneme ait önemli yaşam alanları Alişar (Yozgat), Alacahöyük (Çorum) ve Truva (Çanakkale).
Yazının Sümerler tarafından bulunmasıyla Demir devri de sona ermiş böylece tarih çağları başlamıştır.
Burada unutulmaması gereken nokta tüm bu devirlerin tüm uygarlıklar tarafından aynı anda ya da sırasıyla yaşanmadığıdır. Örneğin bir bölgede yontma taş çağı yaşanırken başka bir bölge maden çağına girmiş olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder