29 Haziran 2017 Perşembe

Avrupa Hun Devleti

Çin entrikaları nedeniyle bölünüp paramparça olan Hunlar çeşitli bölgelere dağılmış, farklı farklı bölgelerde farklı farklı devletler kurmuşlardır.
Bunlardan biri de Balamir önderliğinde kurulan Avrupa Hun Devleti’dir.
Çin esaretinden korunmak için Balamir liderliğinde batıya doğru göç hareketi başlatan Hun’lar günümüz Macaristan bölgesinde yeni bir Devlet kurdular.
Avrupa Hun Devleti’nin başına Balamir’den sonra Uldız, Karaton, Rua, Attila ve Bleda gibi hükümdarlar geçmiştir.
Balamir’den sonra hükümdar olan Uldız, Batı Roma ile iyi ilişkiler kurmaya karşılık Doğu Roma’yı baskı altında tutmak gibi bir politika belirlemiştir.
Nasıl ki Asya Hunlar’ı denilince ilk akla gelen hükümdar Mete Han ise, aynı şekilde Avrupa Hunlar’ı denilince akla gelen ilk hükümdar Attila’dır.
Avrupa Hun Devleti en parlak devrini Attila döneminde yaşamıştır. Doğu Roma imparatorluğu ile Margos Antlaşması’nı imzalamış ve Doğu Roma’nın Avrupa Hun Devleti’ne yıllık vergi ödemesine karar verilmiştir.
Attila, diğer yandan da Batı Roma prensesi Honarya’dan gelen evlilik teklifi fırsata çevirerek çeyiz olarak Roma’nın yarısını istemişse de bu isteği reddedilmiştir.
Batı’nın “Tanrı’nın Kamçısı” lakabıyla andığı Attila’nın ölümünden sonra yerine oğulları geçmiş ancak aynı istikrarı ve başarıyı sağlayamadıkları için devlet zayıflama sürecine girerek yıkılmıştır.
Avrupa Hun Devleti’nin özelliklerini maddeler halinde görelim:
-Kavimler Göçü’nden sonra Avrupa’da kurulmuştur.
-Kuruldukları bölge bugünkü Macaristan’dır.
-Balamir önderliğinde Avrupa’ya gelerek devlet kurmuşlardır

-En parlak dönemleri Attila dönemidir.

19 Haziran 2017 Pazartesi

Orta Asya’da İlk Türk Devleti; Asya Hun Devleti

Bu Devlet Büyük Hun Devleti adıyla da anılır. Hunlar’ı bir araya toplayarak Ötüken merkez olmak üzere teşkilatlı bir yapı oluşturmuşlar ve böylece Orta Asya’nın ilk gerçek Türk devletinin kurmuşlardır. Asya Hunlarının bildiğimizi ilk hükümdarı Tu-man’dır. Tu-man’ı biz daha çok Teoman ismiyle biliyoruz.
Asya Hun Devleti, coğrafya itibariyle Çin ile sürekli mücadele halinde olmuştur. Çinliler bu dönemde Türk akınlarına karşı korunmak için Çin Seddi’ni daha da güçlendirmişlerdir.
Teoman’dan sonra Asya Hun Devleti’nin başına Mete Han geçmiş ve Asya Hunları’na parlak bir dönem yaşatmıştır. MÖ 209-174 yılları olmak üzere 35 yıl hükümdarlık yapan Mete Han bölgedeki tüm Türk boylarını egemenliği altına almış böylece tarihte ilk kez tüm Türkler tek bayrak altında toplanmıştır.
Mete Han sadece Türkler’i tek bayrak altında toplamakla yetinmemiş, Moğol ve Çinlilere karşı da başarılı mücadeleler vermiştir. Pekin’i ele geçirmesine rağmen Türkler’in Çin’lilerin yaşadığı topraklarda yerleşmesini tercih etmemiştir. Bunun nedeni kalabalık Çin nüfusunun içinde Türkler’in asimile olmasının engellenmesidir. Bu da Mete Han’ın öz kültür ve öz benliğe verdiği önemi göstermesi açısından önemlidir.
Mete Han, siyasi alanda bir dehaydı ama askeri alanda da tarihte çok önemli bir ilke imza atmıştı. Onun tarafından getirilen orduda onlu sistem tarihte bir çok millet tarafından örnek alınmıştır.
Mete Han döneminde en geniş sınırlarına ulaşan Asya Hun Devleti, Mete Han’ın ölümünden sonra giderek zayıflamaya başlamıştır.
Mete Han’dan sonra devletin başına geçen Ki-ok, Çin ile ilişkileri güçlendirmek adına bir Çin prensesi ile evlenmiştir. Ancak bu durum belki de sonun başlangıcı olmuştu zira devlet Çin entrikaları yüzünden oldukça zarar görmüş, bu zarar Hunlar’ın önce batı-güney şeklinde ikiye bölünmelerine kadar gitmiştir. Batı Hunlar’ı Çin hakimiyetine girereken Güney Hunlar’ı kuzey-güney olarak tekrar ikiye bölünmüş, Güney Hunları da Çin hakimiyetine girmiştir.
Hun’lar Çin esaretinden korunmak için Batı’ya doğru göç etmeye başlamış ve bu göç hareketi Kavimler Göçü’ne sebep olmuştur. Bunlardan Orta Asya’da geriye kalanlar ise ileride Avar ve Akhun Devletleri’ni kuracaklardır.
Hunlar’ın yaptığı göç sonucunda Avrupa’da Avrupa Hun Devleti kurulmuştur.
Asya Hun Devleti’nin özelliklerini maddeler halinde sıralayalım:
-Orta Asya’da kurulan ilk Türk Devleti’dir.
-Merkez Ötüken’dir.
-Bilinen ilk hükümdarları Teoman’dır.
-En önemli hükümdarları Mete Han’dır.
-Devlet en parlak dönemini Mete Han zamanında yaşamıştır.

- Kavimler Göçü’de sebep olan Türk devleti’dir.

14 Haziran 2017 Çarşamba

Anadolu Uygarlıkları Hangileridir?

Önemli bir coğrafi konuma sahip olan Anadolu, ticaret yolları üzerinde bulunması, ikliminin ve topraklarının yaşamaya elverişli olması nedeniyle bir çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış bu nedenle bir medeniyetler beşiği durumuna gelmiştir.
İlk çağ tarihinde Anadolu'da varlık göstermiş medeniyetler ve özelliklerini kısaca şöyle özetleyebiliriz;
1) Hattiler (MÖ 2500-MÖ 1700)

Her ne kadar Hattiler hakkındaki bilgilerimiz oldukça sınırlı olsa da Anadolu’da oldukça zengin ve geniş bir kültüre sahip olduklarını söyleyebiliriz. Bu zengin kültürleriyle kendilerinden sonraki Hititler’i de fazlasıyla etkileyen bir uygarlık olmuştur. Hattiler ile ilgili en fazla ön plana çıkan bilgi hayvan biçimli tanrı kültürü ve bu kültürde boğa figürünün önemli olmasıdır.
2) Hititler (MÖ 2500-MÖ 1700)
Anadolu uygarlıkları içinde imparatorluk olma özelliğini ilk gösteren Hititler’in Anadolu’ya Kafkaslardan göç ederek geldikleri tahmin ediliyor. Hititler’e ait özellikleri şöyle sıralayabiliriz;
-Merkezleri Çorum Boğazköy’de bulunan Hattuşaş’tır
-Kurucusu I. Hattuşili’dir.
-Ülke “tabarna” adı verilen kral tarafından yönetilmekle birlikte kralın yanında yönetimde söz hakkına sahip olan bir meclis vardı. Pankuş adı verilen bu meclisin üyeleri soylulardan oluşurdu. Ayrıca kraliçe de yönetimde etkiliydi. Hititle’de Tavananna unvanı taşıyan kraliçe, kral savaşta iken ülkeyi yönetir, dini törenlere ve bayramlara başkanlık ederdi.
-Hititler diğer pek çok ilk çağ uygarlığı gibi çok tanrılı bir inanca sahiptiler. Hatta bu çok tanrılı anlayışı biraz abartmış olacaklar ki Hitit ülkesine “Bin Tanrı İli” yakıştırması yapılmıştır.
-Yine diğer pek çok ilk çağ uygarlığı gibi Hititler’de halk arasında eşitlik yoktu. Yani halk hürler ve köleler olmak üzere sosyal sınıflara ayrılmışlardı.
-Hem tarım hem hayvancılıkla uğraşan Hititler demir, bakır ve gümüş gibi madenleri işlemiş, mimari, heykel ve kabartma gibi sanat dallarında da gelişme göstermişlerdir.
-Sümerler tarafından icat edilen çivi yazısının yanı sıra resim yazısını da kullanmayı ihmal etmemişler. Tarihi fayda açısından bakacak olursak Hititler yazıyı oldukça etkili bir şekilde kullanmışlardır. Zira krallar tanrılara hesap verme inancıyla her yıl devlet ile ilgili tüm faaliyetlerini “anal” adı verilen yıllıklara kaydetmişlerdir. Amaç tanrılara hesap vermek olduğundan ve tabi tanrılara kandırmak mümkün olmadığından anal denilen bu yıllıklara faaliyetlerini dosdoğru yazmışlardır. Doğal olarak Hititler objektif tarih yazıcılığının ilk örneklerini vermişlerdir.
-Suriye’ye egemen olabilmek için Mısır ile yaptıkları tarihin ilk meydan savaşı sonucunda tarihte bilinen ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması’nı (MÖ 1280) yapmışlardır.
Ege göçleri sonucunda Frigler tarafından Hititler’e son verilmiştir.
3. İyonyalılar (MÖ 1050-MÖ 546)
Yunanistan’dan Batı Anadolu’ya göç eden Aka’lar tarafından kuruldu. Yunanlılar merkezi bir yönetim yerine şehir devletleri halinde yaşamayı tercih etmişler ve bu şehir devletlerine polis adını vermişlerdir. İyonyalılar’ın en önemli şehir devletleri arasında İzmir, Efes, Foça sayılabilir.
Anadolu uygarlıkları içinde en gelişmiş uygarlık olduğunu söyleyebiliriz. Diğer ilk çağ toplumlarında görülen tamamen çok tanrılı inanç eksenli toplumsal yapı yerine –çok tanrılı inanç hakim olmakla birlikte- demokratik şehir meclislerini açmışlar ve özgür düşünceyi hakim kılarak bilimsel çalışmaları gerçekleştirmişlerdir. Bu anlamda önemli bilim insanları yetiştirmişlerdir. Bunlar matematik alanında Tales, Pisagor, Tıp alanında Hipokrat, Felsefe alanında  Diyojen, Tarih alanında ise Heredot’tur.
Tarım ve hayvancılığa dayalı bir ekonomik model yerine ticarete dayalı bir ekonomi hakimdi. Kuzey Ege, Marmara Denizi ve Karadeniz’de bu deniz ticaretiyle koloniler kurmuşlardır.
Bu önemli uygarlık Pers İmparatorluğu’nun saldırıları sonucu zayıflamış ve gittikçe yok olmuştur.
4. Urartular (MÖ 900-MÖ 600)
Günümüz Van (Tuşpa) merkez olarak kurulmuş olan Urartu Devleti geniş bir coğrafyada hakimiyet kurmuştur. Krallık yönetiminin etkili olduğu Urartular’da devletin yönetimini kolaylaştırmak için ülkeyi eyaletlere ayırmışlar ve bu eyaletler ennam adı verilen valiler tarafından yönetilmiştir.
Çok tanrılı inanç sisteminin hakim olduğu toplumda sınıfsal ayrıcalıklar mevcuttu. Rahipler ve soylular ayrıcalıklı kesimi oluştururdu.
Mimaride Van Kalesi, Çavuş Tepe gibi önemli eserleri günümüze bırakan Urartular şehircilikte de oldukça gelişmiş, su kanalları açmışlardır.
Urartular’ın tarih sahnesindeki varlığına Med’ler son vermiştir.,
5. Frigyalılar (MÖ 800-MÖ 676)
Sakarya Irmağı vadisinde yerleşmiş olan Frigyalılar’ın başkenti Gordion’dur. Bu isim en önemli krallarından olan Gordios’tan alınmıştır.
Frigyalılar Anadolu uygarlıkları içinde tarıma belki de en fazla önem veren uygarlıktır. Ekonominin temeli tarıma dayanmakla birlikte tarımı korumak için sert önlemler almalarıyla bilinirler. Bilindiği üzere tarım yapmak için en önemli unsurlar saban ve öküzdür. Bu nedenle öküz öldürmenin ve saban kırmanın cezası ölümdü. Çok tanrılı bir inancın hakim olduğu Frigyalılar’ın en önemli tanrısı bir tabiat tanrıçası olan Kibele’dir.
Frigyalılar, Kral Midas döneminde Kimmerler’in saldırıları sonucunda zayıflayıp tarih sahnesinden çekilmişlerdir.
6. Lidyalılar (MÖ 687-MÖ 546)
Gediz ve Büyük Menderes nehirleri arasında kurulmuş olan Lidyalılar’ın başkenti günümüzün Manisa bölgesi olan Sard’dır.
Kral Giges döneminde güçlü bir devlet haline geldiler. Ekonomileri kara ticaretine dayalıydı ve tarihte Mezopotamya’dan Efes’e kadar uzanan Kral yolunu yaparak ticarete son derece önemli bir katkıda bulundular. Dünya uygarlığına en önemli katkıları ise parayı icat ederek ticarette takas usulüne son vermiş olmalarıdır.

Lidyalılar krallarını Tümülüs denilen toprak tepeler ve oda şeklindeki mezarlara gömerlerdi. Paralı askerlik uygulaması Lidyalılar’ın kısa sürede yıkılmasına sebep oldu, Lidyalılar’ın varlığına Pers İmparatorluğu son verdi.